heavily

US /ˈhev.əl.i/
UK /ˈhev.əl.i/
"heavily" picture
1.

şiddetle, ağır bir şekilde

to a great degree; in large amounts

:
It was raining heavily all night.
Bütün gece şiddetli yağmur yağıyordu.
The company relies heavily on its online sales.
Şirket, çevrimiçi satışlarına büyük ölçüde güveniyor.
2.

ağır ağır, güçlükle

with great weight or force

:
He breathed heavily after running the marathon.
Maratonu koştuktan sonra ağır ağır nefes aldı.
The door closed heavily behind him.
Kapı arkasından ağır ağır kapandı.