hacker
US /ˈhæk.ɚ/
UK /ˈhæk.ɚ/
1.
hacker, bilgisayar korsanı
a person who uses computers to gain unauthorized access to data
:
•
The company hired a cybersecurity expert to protect against hackers.
Şirket, hackerlara karşı korunmak için bir siber güvenlik uzmanı tuttu.
•
A skilled hacker managed to breach the government's secure network.
Yetenekli bir hacker, hükümetin güvenli ağını ihlal etmeyi başardı.
2.
hacker, yetenekli programcı
an enthusiastic and skillful computer programmer or user
:
•
He's a true coding hacker, always finding clever solutions to complex problems.
O gerçek bir kodlama hacker'ı, karmaşık sorunlara her zaman zekice çözümler bulur.
•
The term 'hacker' originally referred to someone who enjoyed exploring and pushing the limits of computer systems.
'Hacker' terimi başlangıçta bilgisayar sistemlerinin sınırlarını keşfetmekten ve zorlamaktan hoşlanan kişiyi ifade ediyordu.