guilty kelimesinin Türkçe anlamı
guilty İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
guilty
US /ˈɡɪl.ti/
UK /ˈɡɪl.ti/

Sıfat
1.
suçlu
culpable of or responsible for a specified wrongdoing.
Örnek:
•
The jury found him guilty of theft.
Jüri onu hırsızlıktan suçlu buldu.
•
She felt guilty for breaking her promise.
Sözünü tutmadığı için suçlu hissetti.
2.
suçluluk hisseden, pişman
having a feeling of guilt.
Örnek:
•
He had a guilty conscience after lying.
Yalan söyledikten sonra suçlu bir vicdanı vardı.
•
She gave him a guilty look.
Ona suçlu bir bakış attı.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren