grooming
US /ˈɡruː.mɪŋ/
UK /ˈɡruː.mɪŋ/
1.
bakım, tımar
the process of cleaning and maintaining the appearance of a person or animal
:
•
Daily grooming is essential for a healthy coat in dogs.
Köpeklerde sağlıklı bir tüy için günlük bakım şarttır.
•
She spends a lot of time on personal grooming.
Kişisel bakımına çok zaman ayırıyor.
2.
yetiştirme, hazırlık
the process of preparing someone for a particular role or position
:
•
The company invests heavily in the grooming of future leaders.
Şirket, gelecekteki liderlerin yetiştirilmesine büyük yatırım yapıyor.
•
His early grooming for the political career was evident.
Siyasi kariyeri için erken yetiştirilmesi belirgindi.
3.
istismar, cinsel istismara hazırlık
the act of preparing someone for sexual abuse, often by establishing an emotional connection and trust
:
•
The police are investigating a case of child grooming.
Polis, çocuk istismarı davasını soruşturuyor.
•
Online grooming is a serious threat to young people.
Çevrimiçi istismar genç insanlar için ciddi bir tehdittir.