grinder
US /ˈɡraɪn.dɚ/
UK /ˈɡraɪn.dɚ/

1.
öğütücü, taşlama makinesi
a machine or device for grinding something
:
•
He used a coffee grinder to make fresh grounds.
Taze kahve yapmak için kahve öğütücüsü kullandı.
•
The construction worker operated a powerful angle grinder.
İnşaat işçisi güçlü bir açı taşlama makinesi kullandı.
2.
öğütücü, bileme ustası
a person who grinds something
:
•
The meat grinder prepared the sausages.
Et öğütücü sosisleri hazırladı.
•
He worked as a tool grinder in the factory.
Fabrikada alet bileme ustası olarak çalıştı.