giggle

US /ˈɡɪɡ.əl/
UK /ˈɡɪɡ.əl/
"giggle" picture
1.

kıkırdamak, gülüşmek

to laugh in a silly, often high-pitched way, especially when nervous or embarrassed

:
•
The children couldn't stop to giggle during the puppet show.
Çocuklar kukla gösterisi sırasında kıkırdamayı bırakamadılar.
•
She tried to suppress a giggle when her boss tripped.
Patronu tökezlediğinde kıkırdamasını bastırmaya çalıştı.
:
chuckletittersnickercacklesmirk
1.

kıkırdama, gülüş

a silly, high-pitched laugh

:
•
A nervous giggle escaped her lips.
Gergin bir kıkırdama dudaklarından kaçtı.
•
We heard a faint giggle from the next room.
Yan odadan hafif bir kıkırdama duyduk.
:
chuckletittersnickercacklesmirk