get back

US /ɡɛt bæk/

UK /ɡɛt bæk/

geri dönmek, dönmek

to return to a place or person

•

I need to get back home before it gets dark.

Hava kararmadan eve geri dönmem gerekiyor.

•

When did you get back from your trip?

Seyahatinizden ne zaman geri döndünüz?

geri almak, geri kazanmak

to receive something that you had before or that was taken from you

•

I hope to get back the money I lent him.

Ona verdiğim parayı geri almayı umuyorum.

•

She finally got back her stolen phone.

Sonunda çalınan telefonunu geri aldı.

karşılık vermek, intikam almak

to respond to someone in an aggressive or retaliatory way

•

He tried to insult her, but she quickly got back at him with a witty remark.

Onu aşağılamaya çalıştı ama o hemen esprili bir yorumla karşılık verdi.

•

Don't worry, I'll get back at him for what he did.

Merak etme, yaptıklarının hesabını ondan soracağım.