force someone's hand

US /fɔrs ˈsʌm.wʌnz hænd/
UK /fɔrs ˈsʌm.wʌnz hænd/
"force someone's hand" picture
1.

birini zorlamak, birinin elini zorlamak

to make someone do something they do not want to do, or to make them do it sooner than they had intended

:
The company's financial difficulties forced their hand, and they had to announce layoffs earlier than planned.
Şirketin mali zorlukları onları zorladı ve planlanandan daha erken işten çıkarmaları duyurmak zorunda kaldılar.
I didn't want to confront him, but his constant delays forced my hand.
Onunla yüzleşmek istemedim ama sürekli gecikmeleri beni zorladı.