flyer

US /ˈflaɪ.ɚ/
UK /ˈflaɪ.ɚ/
"flyer" picture
1.

el ilanı, broşür

a small handbill advertising an event or product

:
•
We handed out flyers for the concert.
Konser için el ilanları dağıttık.
•
The club put up flyers all over town.
Kulüp şehrin her yerine el ilanları astı.
:
leaflethandbillbrochurepamphletcircular
2.

uçucu, yolcu

a person or thing that flies, especially in a specified way

:
•
He's a frequent flyer, always traveling for business.
O sık uçan biridir, her zaman iş için seyahat eder.
•
The bird was a fast flyer, soaring high above the trees.
Kuş hızlı bir uçucuydu, ağaçların üzerinde yükseklerde süzülüyordu.
:
aviatorpilottravelerpassenger