flattering
US /ˈflæt̬.ɚ.ɪŋ/
UK /ˈflæt̬.ɚ.ɪŋ/
1.
iltifat edici, gurur verici
pleasing or gratifying, especially because of being complimentary or showing admiration
:
•
She received many flattering comments on her new dress.
Yeni elbisesi hakkında birçok iltifat edici yorum aldı.
•
It was very flattering to be asked to speak at the conference.
Konferansta konuşmaya davet edilmek çok gurur vericiydi.
2.
yakışan, vücuda oturan
making someone look more attractive
:
•
That color is very flattering on you.
O renk sana çok yakışıyor.
•
She chose a dress with a flattering silhouette.
Vücuda oturan bir silüete sahip bir elbise seçti.