fixer
US /ˈfɪk.sɚ/
UK /ˈfɪk.sɚ/

1.
arabulucu, düzenleyici
a person who makes arrangements for other people, especially in a dishonest or illegal way
:
•
He worked as a political fixer, arranging deals behind the scenes.
Siyasi bir arabulucu olarak çalıştı, perde arkasında anlaşmalar ayarladı.
•
The crime boss had a personal fixer to handle all his dirty work.
Suç patronunun tüm kirli işlerini halletmek için kişisel bir arabulucusu vardı.