festoon
US /fesˈtuːn/
UK /fesˈtuːn/
1.
süslemek, donatmak
decorate (a place) with ribbons, garlands, or other decorations
:
•
The hall was festooned with colorful balloons and streamers.
Salon renkli balonlar ve şeritlerle süslenmişti.
•
Trees along the street were festooned with lights for the holiday season.
Cadde boyunca ağaçlar tatil sezonu için ışıklarla süslenmişti.
1.
süsleme, girland
a chain or garland of flowers, leaves, or ribbons, hung in a curve as a decoration
:
•
The wedding arch was adorned with beautiful floral festoons.
Düğün kemeri güzel çiçek süslemeleriyle donatılmıştı.
•
Old streetlights were draped with elegant festoons of lights.
Eski sokak lambaları zarif ışık süslemeleriyle donatılmıştı.