explorer
US /ɪkˈsplɔːr.ɚ/
UK /ɪkˈsplɔːr.ɚ/

1.
kaşif, araştırmacı
a person who explores a new or unfamiliar area
:
•
Ferdinand Magellan was a famous Portuguese explorer.
Ferdinand Macellan ünlü bir Portekizli kaşifti.
•
The brave explorers ventured deep into the Amazon rainforest.
Cesur kaşifler Amazon yağmur ormanlarının derinliklerine doğru ilerledi.
2.
gezgin, tarayıcı
a software program that allows a user to view and manage files on a computer
:
•
I used Windows Explorer to organize my documents.
Belgelerimi düzenlemek için Windows Gezgini'ni kullandım.
•
The file explorer crashed, and I lost my unsaved work.
Dosya gezgini çöktü ve kaydetmediğim işimi kaybettim.