embody

US /ɪmˈbɑː.di/
UK /ɪmˈbɑː.di/
"embody" picture
1.

somutlaştırmak, temsil etmek, içermek

to be an expression of or give a tangible or visible form to an idea, quality, or feeling

:
The new building embodies the company's commitment to innovation.
Yeni bina, şirketin yeniliğe olan bağlılığını somutlaştırıyor.
He embodies all the qualities of a true leader.
Gerçek bir liderin tüm niteliklerini bünyesinde barındırıyor.
2.

içermek, kapsamak

to include or contain (something) as an essential part

:
The report embodies the findings of extensive research.
Rapor, kapsamlı araştırmanın bulgularını içermektedir.
The new law embodies several key principles.
Yeni yasa birkaç temel ilkeyi içermektedir.