easily
US /ˈiː.zəl.i/
UK /ˈiː.zəl.i/

1.
kolayca, rahatça
without difficulty or effort
:
•
She can easily lift that box.
O kutuyu kolayca kaldırabilir.
•
He passed the exam easily.
Sınavı kolayca geçti.
2.
açık ara, rahatlıkla
by a large margin; by far
:
•
She is easily the best student in the class.
Sınıftaki açık ara en iyi öğrenci o.
•
This is easily the most beautiful place I've ever seen.
Burası açık ara gördüğüm en güzel yer.