dry up

US /draɪ ˈʌp/
UK /draɪ ˈʌp/
"dry up" picture
1.

kurumak, kuruyup gitmek

to become completely dry

:
•
The river began to dry up during the long drought.
Uzun kuraklık sırasında nehir kurumaya başladı.
•
The puddles quickly dried up in the sun.
Su birikintileri güneşte hızla kurudu.
:
desiccatedehydratewithershrivelevaporate
2.

kurumak, tükenmek, bitmek

to stop being available or to come to an end

:
•
His ideas for the project seemed to dry up after a few weeks.
Proje için fikirleri birkaç hafta sonra kurudu.
•
The well of public sympathy for the victims began to dry up.
Kurbanlara yönelik kamuoyu sempatisi kurumaya başladı.
:
ceasestopvanishdisappearrun out
3.

donup kalmak, sözlerini unutmak

to forget one's lines in a play or performance

:
•
The actor suddenly dried up in the middle of his monologue.
Aktör monologunun ortasında aniden dondu kaldı.
•
She was so nervous that she almost dried up on stage.
O kadar gergindi ki sahnede neredeyse dondu kaldı.
:
blank outforget one's linesclam upfreeze
:
drydry-cleaner'sdry seasonblow-drydry flydry shampoodrip-dry