dry spell
US /ˈdraɪ ˌspɛl/
UK /ˈdraɪ ˌspɛl/

1.
kuraklık dönemi, kuraklık
a period of dry weather
:
•
The region is experiencing a severe dry spell, leading to water shortages.
Bölge şiddetli bir kuraklık dönemi yaşıyor ve bu da su kıtlığına yol açıyor.
•
Farmers are worried about their crops after a long dry spell.
Uzun bir kuraklık döneminden sonra çiftçiler mahsulleri için endişeleniyor.
2.
başarısızlık dönemi, durgunluk, kuraklık (mecazi)
a period of time during which someone experiences a lack of success, progress, or activity
:
•
The team is currently in a dry spell, having lost five games in a row.
Takım şu anda üst üste beş maç kaybetmiş durumda, bir başarısızlık dönemi yaşıyor.
•
After a long dry spell in her career, the actress finally landed a major role.
Kariyerindeki uzun bir başarısızlık döneminden sonra, aktris nihayet önemli bir rol kaptı.