drop back

US /drɑːp bæk/
UK /drɑːp bæk/
"drop back" picture
1.

geride kalmak, geri çekilmek

to move or fall back from a position in front

:
The runner started strong but began to drop back in the last lap.
Koşucu güçlü başladı ama son turda geride kalmaya başladı.
He had to drop back to help his injured teammate.
Yaralı takım arkadaşına yardım etmek için geri çekilmek zorunda kaldı.
2.

düşmek, azalmak

to decrease in amount, level, or intensity

:
Sales began to drop back after the holiday season.
Tatil sezonundan sonra satışlar düşmeye başladı.
The temperature will drop back to normal by tomorrow.
Sıcaklık yarına kadar normale dönecek.