driven kelimesinin Türkçe anlamı
driven İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
driven
US /ˈdrɪv.ən/
UK /ˈdrɪv.ən/

Sıfat
1.
azimli, kararlı
having a strong desire to achieve something
Örnek:
•
She is a highly driven individual, always striving for success.
O, başarıya ulaşmak için her zaman çabalayan, son derece azimli bir bireydir.
•
His ambition made him a driven leader.
Hırsı onu azimli bir lider yaptı.
Geçmiş Zaman Ortacı
1.
sürülmüş, itilmiş
past participle of drive
Örnek:
•
He had driven for hours without a break.
Saatlerce mola vermeden araba sürmüştü.
•
The ball was driven into the net.
Top ağlara gönderildi.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren