do a number on
US /duː ə ˈnʌm.bər ɑn/
UK /duː ə ˈnʌm.bər ɑn/

1.
büyük zarar vermek, mahvetmek
to cause harm or damage to someone or something
:
•
The storm really did a number on our garden.
Fırtına bahçemize gerçekten büyük zarar verdi.
•
His ex-girlfriend really did a number on him emotionally.
Eski kız arkadaşı onu duygusal olarak gerçekten mahvetti.
2.
kandırmak, aldatmak
to trick or deceive someone, often in a harmful way
:
•
The con artist really did a number on those unsuspecting tourists.
Dolandırıcı o saf turistleri gerçekten kandırdı.
•
I think he's trying to do a number on me to get me to agree.
Sanırım beni ikna etmek için beni kandırmaya çalışıyor.