distribution
US /ˌdɪs.trɪˈbjuː.ʃən/
UK /ˌdɪs.trɪˈbjuː.ʃən/
1.
dağıtım, paylaştırma
the action of sharing something out among a number of recipients
:
•
The distribution of food to the needy was organized by volunteers.
İhtiyaç sahiplerine gıda dağıtımı gönüllüler tarafından organize edildi.
•
The company handles the distribution of products across the country.
Şirket, ürünlerin ülke genelindeki dağıtımını yürütüyor.
2.
dağılım, yayılım
the way in which something is shared out among a group or spread over an area
:
•
The population distribution in the city is uneven.
Şehirdeki nüfus dağılımı düzensizdir.
•
We need to analyze the wealth distribution in the country.
Ülkedeki servet dağılımını analiz etmemiz gerekiyor.