disputation
US /ˌdɪs.pjuːˈteɪ.ʃən/
UK /ˌdɪs.pjuːˈteɪ.ʃən/

1.
tartışma, münazara, çekişme
a debate or argument
:
•
The philosophical disputation lasted for hours.
Felsefi tartışma saatlerce sürdü.
•
He engaged in a heated disputation with his colleagues.
Meslektaşlarıyla hararetli bir tartışmaya girdi.
2.
tartışma, münazara, itiraz
the action of disputing or debating something
:
•
The constant disputation of facts made progress difficult.
Gerçeklerin sürekli tartışılması ilerlemeyi zorlaştırdı.
•
His skill in disputation was well-known.
Onun tartışma yeteneği iyi biliniyordu.