developed
US /dɪˈvel.əpt/
UK /dɪˈvel.əpt/
1.
gelişmiş
having many industries and a high level of economic and social development
:
•
Developed countries often have higher living standards.
Gelişmiş ülkeler genellikle daha yüksek yaşam standartlarına sahiptir.
•
The city has a highly developed infrastructure.
Şehir, oldukça gelişmiş bir altyapıya sahiptir.
2.
gelişmiş, olgunlaşmış
fully grown or matured
:
•
The child's motor skills are well developed for her age.
Çocuğun motor becerileri yaşına göre iyi gelişmiş durumda.
•
Her musical talent is highly developed.
Müzik yeteneği oldukça gelişmiş.
1.
geliştirdi, gelişmiş
past simple and past participle of develop
:
•
The company developed a new software.
Şirket yeni bir yazılım geliştirdi.
•
She developed a passion for painting.
Resme karşı bir tutku geliştirdi.