description
US /dɪˈskrɪp.ʃən/
UK /dɪˈskrɪp.ʃən/
1.
tanım, açıklama
a spoken or written representation or account of a person, object, or event
:
•
The witness gave a detailed description of the suspect.
Tanık, şüphelinin ayrıntılı bir tanımını verdi.
•
The book contains a vivid description of the landscape.
Kitap, manzaranın canlı bir tanımını içeriyor.
2.
tanımlama, açıklama eylemi
the act of describing something or someone
:
•
The police asked for a description of the stolen car.
Polis, çalınan arabanın bir tanımını istedi.
•
Her description of the event was very accurate.
Olayın tanımı çok doğruydu.