derby
US /ˈdɝː.bi/
UK /ˈdɝː.bi/
1.
derbi, at yarışı
a horse race, especially one run annually for three-year-old horses and traditionally a major event of the British flat racing season
:
•
The Kentucky Derby is one of the most famous horse races in the world.
Kentucky Derby, dünyanın en ünlü at yarışlarından biridir.
•
She dreams of winning the Epsom Derby someday.
Bir gün Epsom Derby'yi kazanmayı hayal ediyor.
2.
derbi, yerel rekabet maçı
a sporting contest between two local rivals, especially in soccer
:
•
The local derby between the two city teams always draws a huge crowd.
İki şehir takımı arasındaki yerel derbi her zaman büyük bir kalabalık çeker.
•
Fans eagerly awaited the football derby.
Taraftarlar futbol derbisini sabırsızlıkla bekliyordu.
3.
derbi ayakkabı
a type of shoe or boot in which the eyelet tabs are sewn on top of the vamp
:
•
He wore classic brown leather derby shoes to the formal event.
Resmi etkinliğe klasik kahverengi deri derbi ayakkabıları giydi.
•
Derby shoes are known for their open lacing system.
Derbi ayakkabıları açık bağcık sistemiyle bilinir.