demographic
US /ˌdem.əˈɡræf.ɪk/
UK /ˌdem.əˈɡræf.ɪk/
1.
demografi, nüfus kesimi
a particular sector of a population
:
•
The marketing campaign targets a young, urban demographic.
Pazarlama kampanyası genç, kentsel bir demografik hedefliyor.
•
This product appeals to an older demographic.
Bu ürün daha yaşlı bir demografiye hitap ediyor.
1.
demografik
relating to the structure of populations
:
•
The study analyzed the demographic trends in the region.
Çalışma, bölgedeki demografik eğilimleri analiz etti.
•
We need to consider the demographic changes when planning for the future.
Geleceği planlarken demografik değişiklikleri göz önünde bulundurmalıyız.