dehydrated
US /ˌdiː.haɪˈdreɪ.t̬ɪd/
UK /ˌdiː.haɪˈdreɪ.t̬ɪd/

1.
susuz kalmış, dehidre olmuş
suffering from a lack of water
:
•
After the long hike, he felt completely dehydrated.
Uzun yürüyüşten sonra tamamen susuz kalmış hissetti.
•
The patient was severely dehydrated and needed immediate fluids.
Hasta ciddi şekilde susuz kalmıştı ve acil sıvıya ihtiyacı vardı.
2.
kurutulmuş, suyu alınmış
having had water removed; dried
:
•
We packed dehydrated meals for the camping trip.
Kamp gezisi için kurutulmuş yemekler hazırladık.
•
Dehydrated fruits are a healthy snack.
Kurutulmuş meyveler sağlıklı bir atıştırmalıktır.