cosmopolitan kelimesinin Türkçe anlamı
cosmopolitan İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
cosmopolitan
US /ˌkɑːz.məˈpɑː.lɪ.t̬ən/
UK /ˌkɑːz.məˈpɑː.lɪ.t̬ən/
Sıfat
1.
kozmopolit, dünya vatandaşı
familiar with and at ease in many different countries and cultures
Örnek:
•
She's a truly cosmopolitan person, having lived in Paris, Tokyo, and New York.
Paris, Tokyo ve New York'ta yaşamış, gerçekten kozmopolit bir insan.
•
The city has a vibrant, cosmopolitan atmosphere.
Şehir canlı, kozmopolit bir atmosfere sahip.
İsim
1.
kozmopolit, dünya vatandaşı
a person who has traveled widely and is sophisticated and at home in many different countries and cultures
Örnek:
•
He considers himself a true cosmopolitan, always eager to explore new places.
Kendini gerçek bir kozmopolit olarak görüyor, her zaman yeni yerler keşfetmeye hevesli.
•
The hotel bar was filled with cosmopolitans from all over the world.
Otel barı dünyanın dört bir yanından gelen kozmopolitlerle doluydu.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren