correspondent kelimesinin Türkçe anlamı
correspondent İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
correspondent
US /ˌkɔːr.əˈspɑːn.dənt/
UK /ˌkɔːr.əˈspɑːn.dənt/
İsim
1.
muhabir, temsilci
a person employed by a newspaper, television station, etc., to report on a particular subject or send reports from a foreign country.
Örnek:
•
She works as a foreign correspondent for a major news agency.
Büyük bir haber ajansında dış muhabir olarak çalışıyor.
•
Our war correspondent sent a live report from the conflict zone.
Savaş muhabirimiz çatışma bölgesinden canlı yayın yaptı.
2.
mektup arkadaşı, yazışmacı
a person who writes letters to another person or to a newspaper.
Örnek:
•
She was a regular correspondent to the local newspaper's opinion page.
Yerel gazetenin köşe yazısı sayfasına düzenli olarak mektup yazan biriydi.
•
He maintained a long-distance friendship through letters with his pen correspondent.
Mektup arkadaşıyla mektupla uzun mesafeli bir arkadaşlık sürdürdü.
Eş Anlamlı:
Sıfat
1.
karşılıklı, benzer
having a close similarity or match; analogous or equivalent.
Örnek:
•
The two departments have correspondent responsibilities.
İki departmanın karşılıklı sorumlulukları var.
•
The English word 'cat' has a correspondent in French: 'chat'.
İngilizce 'cat' kelimesinin Fransızcada karşılığı 'chat'tır.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: