coolness
US /ˈkuːl.nəs/
UK /ˈkuːl.nəs/

1.
2.
havalılık, tarz, çekicilik
the quality of being fashionable, sophisticated, or impressive
:
•
His new car has a certain coolness about it.
Yeni arabasında belli bir havalılık var.
•
The band's effortless coolness attracted a large following.
Grubun zahmetsiz havalılığı büyük bir takipçi kitlesi çekti.
3.
sakinlik, soğukkanlılık, metanet
calmness and self-control, especially in difficult situations
:
•
He maintained his coolness under pressure.
Baskı altında sakinliğini korudu.
•
Her coolness in the face of danger was admirable.
Tehlike karşısındaki sakinliği takdire şayandı.