conundrum
US /kəˈnʌn.drəm/
UK /kəˈnʌn.drəm/
1.
bilmece, muamma, çözülmesi zor sorun
a confusing and difficult problem or question
:
•
The politician faced a difficult conundrum regarding the new policy.
Siyasetçi, yeni politika konusunda zorlu bir bilmeceyle karşı karşıya kaldı.
•
Solving this mathematical conundrum will require a lot of effort.
Bu matematiksel bilmeceyi çözmek çok çaba gerektirecek.
2.
bilmece, kelime oyunu
a question asked for amusement, typically one with a pun in its answer; a riddle
:
•
He loved to tell silly conundrums to make everyone laugh.
Herkesi güldürmek için aptalca bilmeceler anlatmayı severdi.
•
Can you solve this old conundrum?
Bu eski bilmeceyi çözebilir misin?