comparison

US /kəmˈper.ɪ.sən/
UK /kəmˈper.ɪ.sən/
"comparison" picture
1.

karşılaştırma

the act or instance of comparing

:
A comparison of the two reports showed significant differences.
İki raporun karşılaştırılması önemli farklılıklar gösterdi.
She made a quick comparison between the prices.
Fiyatlar arasında hızlı bir karşılaştırma yaptı.
2.

karşılaştırılabilirlik, benzerlik

the quality of being similar or equivalent

:
There's no comparison between the two products in terms of quality.
Kalite açısından iki ürün arasında karşılaştırma yok.
His new car is beyond comparison with his old one.
Yeni arabası eskisiyle kıyaslanamaz bile.