collar
US /ˈkɑː.lɚ/
UK /ˈkɑː.lɚ/
1.
yaka
a band of material around the neck of a shirt, dress, coat, or jacket
:
•
He adjusted the collar of his shirt.
Gömleğinin yakasını düzeltti.
•
The coat has a fur collar.
Kabanın kürklü bir yakası var.
2.
tasma
a band of leather or other strong material put around the neck of an animal, especially a dog or cat
:
•
The dog wore a red collar with a tag.
Köpek, üzerinde etiket olan kırmızı bir tasma takıyordu.
•
She put a new collar on her cat.
Kedisine yeni bir tasma taktı.
1.
yakalamak, tutuklamak
to seize (someone) by the collar or neck
:
•
The police officer managed to collar the suspect after a short chase.
Polis memuru kısa bir kovalamacanın ardından şüpheliyi yakalamayı başardı.
•
He was collared for shoplifting.
Mağazadan hırsızlık yaparken yakalandı.