cob kelimesinin Türkçe anlamı
cob İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
cob
US /kɑːb/
UK /kɑːb/
İsim
1.
mısır koçanı, koçan
the central woody part of an ear of corn, on which the kernels grow
Örnek:
•
After eating the corn, she discarded the cob.
Mısırı yedikten sonra koçanı attı.
•
Corn on the cob is a popular summer dish.
Koçanlı mısır popüler bir yaz yemeğidir.
2.
midilli, kısa bacaklı at
a small, stocky, short-legged horse
Örnek:
•
The farmer rode his sturdy cob across the fields.
Çiftçi sağlam midillisiyle tarlaları geçti.
•
She preferred riding a cob for its calm temperament.
Sakin mizacı nedeniyle midilliye binmeyi tercih etti.
3.
erkek kuğu, cob
a male swan
Örnek:
•
The majestic cob glided gracefully across the lake.
Görkemli erkek kuğu gölde zarifçe süzüldü.
•
A pair of swans, a cob and a pen, nested by the river.
Bir çift kuğu, bir erkek ve bir dişi, nehrin kenarına yuva yaptı.
Fiil
1.
kerpiçle inşa etmek, kerpiçten yapmak
to make or build (something, especially a wall) with cob
Örnek:
•
They decided to cob the walls of their new eco-friendly house.
Yeni çevre dostu evlerinin duvarlarını kerpiçle örmeye karar verdiler.
•
The ancient technique of cobbing is experiencing a revival.
Eski kerpiçle inşa etme tekniği yeniden canlanıyor.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren