clause
US /klɑːz/
UK /klɑːz/
1.
yan cümle, cümlecik
a group of words containing a subject and a predicate and forming part of a compound or complex sentence
:
•
The sentence 'I went home because I was tired' contains two clauses.
'Yorgun olduğum için eve gittim' cümlesi iki yan cümle içerir.
•
An independent clause can stand alone as a complete sentence.
Bağımsız bir yan cümle, tam bir cümle olarak tek başına durabilir.
2.
madde, hüküm
a particular article, stipulation, or proviso in a treaty, will, or other formal or legal document
:
•
The contract includes a clause about early termination.
Sözleşme, erken fesihle ilgili bir madde içeriyor.
•
The new clause in the law will affect many businesses.
Yasadaki yeni madde birçok işletmeyi etkileyecek.