chrysalis
US /ˈkrɪs.əl.ɪs/
UK /ˈkrɪs.əl.ɪs/

1.
krizalit, böcek kozası
a pupa of a butterfly or moth, typically a silvery or golden color, that is enclosed in a cocoon
:
•
The caterpillar transformed into a beautiful chrysalis.
Tırtıl güzel bir krizalite dönüştü.
•
We observed the butterfly emerging from its chrysalis.
Kelebeğin krizalitinden çıktığını gözlemledik.
2.
krizalit, koruyucu örtü
a protective covering or a sheltered state of being
:
•
She lived in a chrysalis of comfort and luxury.
Konfor ve lüksün krizalitinde yaşadı.
•
The artist retreated into a creative chrysalis to work on her masterpiece.
Sanatçı, başyapıtı üzerinde çalışmak için yaratıcı bir krizalite çekildi.