carry coals to Newcastle
US /ˈkæri koʊlz tu ˈnjuːˌkæsəl/
UK /ˈkæri koʊlz tu ˈnjuːˌkæsəl/

1.
Newcastle'a kömür taşımak, gereksiz bir şey yapmak
to do something that is unnecessary because there is already a lot of it available
:
•
Bringing more blankets to the shelter would be like carrying coals to Newcastle; they already have plenty.
Barınağa daha fazla battaniye getirmek Newcastle'a kömür taşımak gibi olur; zaten bolca var.
•
Offering him advice on coding is like carrying coals to Newcastle; he's a renowned expert.
Ona kodlama konusunda tavsiye vermek Newcastle'a kömür taşımak gibi olur; o zaten tanınmış bir uzman.