bullpen kelimesinin Türkçe anlamı
bullpen İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
bullpen
US /ˈbʊl.pen/
UK /ˈbʊl.pen/

İsim
1.
boğa ağılı, boğa padoku
a pen or enclosure for bulls
Örnek:
•
The rancher led the bull into the bullpen.
Çiftçi boğayı boğa ağılına götürdü.
•
The rodeo clowns distracted the bull as it charged out of the bullpen.
Rodeo palyaçoları, boğa ağıldan fırlarken dikkatini dağıttı.
2.
bullpen, ısınma alanı
the area where relief pitchers warm up before entering a baseball game
Örnek:
•
The coach sent a pitcher to the bullpen to warm up.
Antrenör, bir atıcıyı ısınması için bullpen'e gönderdi.
•
The team's bullpen struggled in the late innings.
Takımın bullpen'i son vuruşlarda zorlandı.
3.
açık ofis, ortak çalışma alanı
a large, open office area, typically for junior staff
Örnek:
•
The new interns were assigned desks in the main bullpen.
Yeni stajyerlere ana açık ofis alanında masalar tahsis edildi.
•
Working in a bullpen can be noisy but also collaborative.
Açık ofiste çalışmak gürültülü olabilir ama aynı zamanda işbirliğine de açıktır.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren