born kelimesinin Türkçe anlamı

born İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

born

US /bɔːrn/
UK /bɔːrn/
"born" picture

Sıfat

1.

doğmuş

existing as a result of birth

Örnek:
She was born in a small town.
Küçük bir kasabada doğdu.
He was born with a rare genetic condition.
Nadir bir genetik rahatsızlıkla doğdu.
2.

doğuştan, doğal

having a particular natural ability or quality from birth

Örnek:
She's a born leader.
O doğuştan bir lider.
He's a born storyteller.
O doğuştan bir hikaye anlatıcısı.

Geçmiş Zaman Ortacı

1.

doğmuş, doğurmuş

past participle of bear (to give birth to)

Örnek:
The child was born prematurely.
Çocuk erken doğdu.
She has born three children.
Üç çocuk doğurdu.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren