bonnet
US /ˈbɑː.nɪt/
UK /ˈbɑː.nɪt/
1.
bone, başlık
a woman's or child's hat, tied under the chin and often framing the face
:
•
The baby wore a cute pink bonnet.
Bebek sevimli pembe bir bone takıyordu.
•
She tied the strings of her bonnet under her chin.
Bonesinin iplerini çenesinin altına bağladı.
2.
kaput
(British English) the hinged metal cover over the engine of a motor vehicle
:
•
He lifted the car's bonnet to check the oil.
Yağı kontrol etmek için arabanın kaputunu kaldırdı.
•
Smoke was coming from under the bonnet.
Kaputun altından duman geliyordu.
: