blackmail kelimesinin Türkçe anlamı
blackmail İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
blackmail
US /ˈblæk.meɪl/
UK /ˈblæk.meɪl/

İsim
1.
şantaj
the action, treated as a criminal offense, of demanding money from a person in return for not revealing compromising or damaging information about them.
Örnek:
•
He was arrested for attempting to blackmail a wealthy businessman.
Zengin bir iş adamına şantaj yapmaya çalıştığı için tutuklandı.
•
The politician claimed he was a victim of blackmail.
Siyasetçi, şantaj kurbanı olduğunu iddia etti.
Eş Anlamlı:
Fiil
1.
şantaj yapmak
demand money or another benefit from (someone) in return for not revealing compromising or damaging information about them.
Örnek:
•
They tried to blackmail him with old photographs.
Eski fotoğraflarla onu şantaj yapmaya çalıştılar.
•
She refused to be blackmailed into signing the contract.
Sözleşmeyi imzalamak için şantaj yapılmasına karşı çıktı.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren