beefy

US /ˈbiː.fi/
UK /ˈbiː.fi/
"beefy" picture
1.

iri yarı, kaslı, güçlü

having a muscular or heavily built body

:
The bouncer was a big, beefy man.
Fedai büyük, iri yarı bir adamdı.
He has a beefy build from years of weightlifting.
Yıllarca ağırlık kaldırmaktan kaslı bir yapısı var.
2.

etli, sığır etli

resembling or containing a lot of beef

:
The stew had a rich, beefy flavor.
Yahninin zengin, etli bir tadı vardı.
She prefers a beefy burger with extra cheese.
Ekstra peynirli etli bir burger tercih ediyor.