be made for
US /bi meɪd fɔr/
UK /bi meɪd fɔr/

1.
için yaratılmış olmak, tam uygun olmak
to be perfectly suited for something or someone
:
•
They were made for each other, a perfect match.
Onlar birbirleri için yaratılmıştı, mükemmel bir eşleşme.
•
This job was made for you, given your skills and experience.
Becerilerin ve deneyimin göz önüne alındığında, bu iş tam sana göre.