awe

US /ɑː/
UK /ɑː/
"awe" picture
1.

hayranlık, huşu, korku

a feeling of reverential respect mixed with fear or wonder

:
The Grand Canyon filled them with awe.
Büyük Kanyon onları hayranlıkla doldurdu.
She gazed at the ancient ruins with awe.
Antik kalıntılara hayranlıkla baktı.
1.

hayran bırakmak, etkilemek

inspire with awe

:
The sheer scale of the mountains awed them.
Dağların muazzam büyüklüğü onları hayran bıraktı.
His performance awed the entire audience.
Performansı tüm izleyiciyi hayran bıraktı.