animal
US /ˈæn.ɪ.məl/
UK /ˈæn.ɪ.məl/
1.
hayvan
a living organism that feeds on organic matter, typically having specialized sense organs and a nervous system and able to respond rapidly to stimuli.
:
•
The zoo has many different types of animals.
Hayvanat bahçesinde birçok farklı türde hayvan var.
•
Humans are also considered animals.
İnsanlar da hayvan olarak kabul edilir.
2.
canavar, barbar
a person who behaves in a wild, crude, or uncivilized manner.
:
•
He acted like an animal, shouting and throwing things.
Bir hayvan gibi davrandı, bağırıp çağırarak eşyaları fırlattı.
•
The crowd turned into a bunch of wild animals after the concert.
Konserden sonra kalabalık bir grup vahşi hayvana dönüştü.
1.
hayvansal
of or relating to animals as opposed to humans or plants.
:
•
The study focused on animal behavior.
Çalışma hayvan davranışlarına odaklandı.
•
They are conducting research on animal communication.
Hayvan iletişimi üzerine araştırma yapıyorlar.