agitator
US /ˈædʒ.ə.teɪ.t̬ɚ/
UK /ˈædʒ.ə.teɪ.t̬ɚ/

1.
ajitasyoncu, kışkırtıcı
a person who urges others to protest or rebel
:
•
The political agitator was arrested for inciting a riot.
Siyasi ajitasyoncu, isyan çıkarmaya teşvik etmekten tutuklandı.
•
He was known as a tireless agitator for workers' rights.
İşçi hakları için yorulmak bilmez bir ajitasyoncu olarak biliniyordu.
2.
karıştırıcı, ajitasyon cihazı
a device for stirring or mixing substances
:
•
The washing machine has an agitator that moves clothes around.
Çamaşır makinesinde çamaşırları hareket ettiren bir karıştırıcı bulunur.
•
A magnetic agitator is used in laboratories to mix liquids.
Laboratuvarlarda sıvıları karıştırmak için manyetik bir karıştırıcı kullanılır.