aggrandize
US /əˈɡræn.daɪz/
UK /əˈɡræn.daɪz/
1.
yüceltmek, büyütmek, abartmak
increase the power, status, or wealth of
:
•
He sought to aggrandize his family by marrying into royalty.
Kraliyet ailesiyle evlenerek ailesini yüceltmeye çalıştı.
•
The dictator used propaganda to aggrandize his own image.
Diktatör, kendi imajını yüceltmek için propaganda kullandı.
2.
abartmak, yüceltmek
enhance the reputation of (someone) beyond what is justified by the facts
:
•
He tends to aggrandize his achievements, making them sound more impressive than they are.
Başarılarını abartma eğilimindedir, onları olduğundan daha etkileyici gösterir.
•
Some historians aggrandize the role of certain figures in history.
Bazı tarihçiler tarihteki belirli figürlerin rolünü abartır.